# GaLaTaSaRayY #
  Galatasaray & Fenerbahçe :P
 

Galatasaray Lisesi talebelerinden Ayet Emin'in çizdiği Galatasaray amblemi, eski Türkçe şekli ile...


Galatasaray ' ın ilk amblemi, 333 Şevki Ege tarafından çizildi. Bu, ağzında futbol topu olan kanatları gerili bir kartaldı. "Kartal", Galatasaray'lıların üzerinde durduğu bir amblem örneğiydi. Ancak, kartal adı benimsenmeyince, Şevki Ege'nin kompozisyonu bir kenara itildi. Sonraları , GS amblemi doğdu ve benimsendi.

Suat Başar,Galatasaray ambleminin nasıl doğduğunu şöyle anlatıyor:

Yıl 1923…

O yıl biz "cinquieme" da, yani lise 1' deydik. Arkadaşlarımızdan 74 Ayetullah Emin, sıra arkadaşı Şinasi (Şahingiray), ile birlikte her hafta "Kara kedi" %90 nispetinde Ayet'in inci gibi el yazısı ile yazılmıştır. Ayet, bir taraftan mecmuasının yazılarını temize çekerken, bir yandan da sahifelerini ve bilhassa kapak vazifesi gören ilk sahifesini süslerdi. Bir defasında bu kapakta hepimiz basit fakat zarif çizilmiş bir "Gayin -Sin" gördük. Kırmızı Gayin' ın içine sarı bir "Sin" oturtulmuştu. Hendesi çizgilerle ve muayyen ölçülerle resmedilmiş olan bu şekil , kulübümüzün, yalnız kulübün değil, bütün Galatasaray ' lılığın remzi olacaktı. Ama, her şeyden evvel bu şekli kulübün kongresine teklif etmek lazımdı. Bu teklifi kim yapacaktı? Tasarladığımız arkadaş çekingendi ve kongre günü yaklaşıyordu. Nihayet o gün geldi. 1923 yılında, bir gün mektebin resim sınıfında kalabalık bir kongre toplandı. Ne ateşli, ne heyecanlı bir kongreydi o. Kimler yoktu ki? Belli ki Galatasaray yeni hamlelere hazırlanıyor, spor sahasında yeni inkilaplar yapacak, memlekette yeni çığırlar açacak. Teklifler ve kararlar bibirini kovalıyor. Şinasi arkadaşımız Ayet'den "Gayin-Sin" resmini almış, kongreye teklif edecek, ama o da çekingen,arka sıralarda oturmuş bekliyor. Nihayet Şinasi'nin yanında oturan Dr. Namık (Canko) merhum , söz alıp ortaya çıktı ve:

Arkadaşlar, genç kardeşlerimizden Şinasi Reşit, kongremize bir rozet şekli getirmiş, kulübümüzün remzi ven rozetimizin şekli olarak kabul edilmesini teklif ederim, dedi. Büyük bir resim kağıdına çizilmiş ve renklerimizle boyanmış "Gayin-Sin" i ortaya çıkardı. Teklif alkışlar arasında ittifakla kabul olundu. Ayet, yalnız eski harflerle "Gayin-Sin" çizmekle kalmamış, aynı uslupla bir de "GS" yaratmıştı. Bunların asılları Ayet'in Şinasi'nin yardım ile çıkardığı haftalık el yazısı "Kara Kedi" mecmuasındadır. "Gayın-Sin" ilk defa 1925 de kurulan Galatasaray talebe sandığının hazırladığı mektup, kağıt ve zarflarına basıldı. Yine, 1925 de kabul edilen lise kasketine ve daha sonra lise ceketlerine işlendi. Bazı imkansızlıklar, rozetin yapılmasını geciktiriyordu. Nihayet bunu da sıra gelince, şekiller o zaman eski İpek sinemasının kapısındaki dükkanlardan birinde Besim Koşalay ile birlikte tuhafiye mağazası açan Nihat Bekdik'e verildi. Bir aksilik eseri bunlar kayboldu. O zamanki İdare Heyetinin bastırdığı matbualarda ve yaptırdığı rozetlerde Ayet'in eseri biraz şekil değiştirdi. GS nin yaratıcısı Ayet Emin'i 29 eylül 1931 de toprağa verdik. Dr. Namık ağabeyimiz 1933 yılında aramızdan ayrıldı. Allah Şinasi Şahingiray arkadaşımıza uzun ömürler versin. GS yi gördükçe, her üçünü hatırlar, ebediyete tevdi ettiklerimizi rahmetle yadederim.

Not: Maalesef, şu tatlı anıyı bize nakleden 550 Suat Başar ağabeyimiz de aramızdan ayrıldı. Nur içinde yatsın 

Türk sporuna damga vuran ve “Zıt Kardeşler” olarak adlandırılan Galatasaray ile Fenerbahçe’nin bir yüzyıla yaklaşan ezeli rekabeti, birçok ilginç olaya tanık oldu.

99 yıllık ezeli rekabette ilk golü G.Saraylı futbolcu Emin Bülent Serdaroğlu atarken, son golü Türkiye Kupası’nda Ümit Karan kaydetti!

17 Ocak 1909 tarihinde ”Papazın Çayırı” olarak adlandırılan yerde yapılan ilk maçı 2-0 kazanan Galatasaray, ezeli rakibinden ilk 7 maçta gol bile yemedi.

Ezeli rekabette son golü ise 27 Şubat 2008 tarihinde Ali Sami Yen Stadı’nda yapılan Fortis Türkiye Kupası çeyrek final rövanş maçında Galatasaraylı Ümit Karan kaydetti.

FENERBAHÇE 5 YIL BEKLEDİ

Fenerbahçe, Galatasaray karşısında ilk golü ve galibiyeti, ezeli rekabetteki 8. randevuda elde etti.

4 Ocak 1914 tarihinde Union Club sahasında yapılan İstanbul Ligi maçını 4-2 kazanan Fenerbahçe, böylece ezeli rakibi karşısında yaklaşık 5 yıl süren suskunluğuna da son vermiş oldu.

Sarı-lacivertli takım adına Galatasaray’a tarihteki ilk golü ise Hasan Kamil Sporel attı.

EN AZ VE EN ÇOK SEYİRCİLİ MAÇLAR

Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki maçlarda en az seyirci 17 Kasım 1922′deki karşılaşmaya geldi.

İttihat Sahası’nda şiddetli yağmur altında yapılan ve hakem Fethi Tahsin Başaran’ın şemsiyeyle yönetmek zorunda kaldığı maçı, tamamı biletsiz 14 kişi izledi.

21 Eylül 2003′de İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’nda yapılan lig maçını ise 70 bin 125 seyirci izlerken, bu rakam, ezeli rakipler arasındaki bir maçı izleyen seyirci sayısındaki rekor olarak tarihe geçti.

GOLCÜLER

Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki 99 yıllık rekabette en fazla golü, Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel attı.

Sporel, Galatasaray’a karşı oynadığı 42 maçta, toplam 27 kez rakip fileleri havalandırdı.

Zeki Rıza Sporel’i, 24 golle yine bir Fenerbahçeli Alaattin Baydar izliyor.

Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis’in 20, Galatasaraylı Metin Oktay’ın ise ezeli rekabette 19 golü bulunuyor.

Bu arada 2 takımda da forma giyen Tanju Çolak’ın da 14′ü Galatasaray, 8′i Fenerbahçe formasıyla olmak üzere ezeli rekabette toplam 22 golü var.

Lig maçlarında ise Galatasaraylı Metin Oktay 9, Fenerbahçeli Aykut Kocaman da 8 golle takımlarının en golcü isimleri olarak tarihe geçti.

TURGAY ŞEREN’İN REKORU

Galatasaray-Fenerbahçe maçlarında en çok oynama rekoru Turgay Şeren’e ait.

(A) Milli Takım ve Galatasaray’ın unutulmaz kalecilerinden Şeren, sarı-kırmızılı kaleyi 55 kez Fenerbahçe’ye karşı korurken, ezeli rekabette en çok forma giyen futbolcu unvanını elinde bulunduruyor.

ÖZLEM DOLU YILLAR

Ezeli rakipler, rekabetin bazı dönemlerinde birbirlerine karşı galibiyet alma bakımından üstünlük kurmakta zorlandı.

Galatasaray üst üste 18, Fenerbahçe ise 11 maçta galip gelemedi. Sarı-kırmızılı takım, 17 Mayıs 1942′de 3-1 kazandığı maçın ardından tam 18 maç galip gelemedi ve 19. maçta 1 Aralık 1946′da sahadan 1-0 galip ayrıldı.

Sarı-lacivertliler ise 20 Kasım 1949′da 2-0 kazandığı maçın ardından üst üste 11 maç galip gelemedi ve 22 Şubat 1953′de taraftarlarına Galatasaray galibiyeti armağan edebildi.

HEYECANI İKİ TAKIMDA DA YAŞAYANLAR

Galatasaray-Fenerbahçe rekabetinde, şimdiye dek birçok oyuncu futbolculuk yaşamında 2 formayı da giyme şansını buldu.

Son dönemde iki takımda da oynayan futbolcular şöyle:

Raşit Çetiner, Güngör Tekin, Erdoğan Arıca, Engin Verel, Mehmet Oğuz, Erhan Önal, Arif Kocabıyık, İlyas Tüfekçi, Tanju Çolak, Semih Yuvakuran, Selçuk Yula, Hasan Vezir, Benhur Babaoğlu, Elvir Boliç, Sedat Balkanlı, Saffet Sancaklı, Ahmet Yıldırım, Sergen Yalçın, Emre Aşık, Fatih Akyel, Elvir Baliç, Haim Michael Revivo, Abdullah Ercan, Mehmet Yozgatlı, Stjepan Tomas, Servet Çetin.

BİR MAÇTA 4′ER GOL ATANLAR

Galatasaray-Fenerbahçe maçlarında şimdiye dek 1 maçta bir futbolcu tarafından atılan en fazla gol, 4 olarak gerçekleşti.

Galatasaraylı Celal İbrahim, Cemil Gürgen ve Metin Oktay ile Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel, rakip filelere 4′er gol atma başarısını gösterdi.

EN ÇOK GÖRÜLEN SONUÇ 1-0

Ezeli rakiplerin 99 yıllık geçmişinde, geride kalan 359 maçta en çok görülen sonuç 1-0 oldu.

Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki maçlarda tam 66 kez 1-0′lık sonuç ortaya çıkarken, 45 kez 2-1′lik skor alındı.

EN ÇOK MART AYINDA KARŞILAŞTILAR

Galatasaray ile Fenerbahçe, en çok mart, en az ise temmuz aylarında karşılaştı.

Ezeli rakipler, mart ayında 46 kez birbirleriyle karşılaşırken, temmuz ayında ise yalnızca 9 kez maç yaptılar.

EN FARKLI SKORLU MAÇ

İki takım arasındaki 99 yıllık ezeli rekabette geride kalan 359 maçta en farklı skorlu galibiyeti, 7-0′lık sonuçla Galatasaray aldı.

12 Şubat 1911′de İstanbul Ligi’nde yapılan maçı, Galatasaray 7-0 kazanmıştı.

GALATASARAY’IN ZAFERLERİ

Galatasaray’ın, Fenerbahçe karşısında 99 yıllık rekabette aldığı en farklı skorlu galibiyetlerin tablosu şöyle:

Tarih Stat Organizasyon Sonuç (GS-FB)
12.02.1911 Union Club İstanbul Ligi 7 - 0
04.05.1913 Union Club Özel 6 - 0
01.10.1914 İttihat Spor Özel 6 - 1
15.03.1942 Şeref İstanbul Kupası 5 - 0
18.12.1960 İnönü Birinci Lig 5 - 0

FENERBAHÇE’NİN FARKLI SKORLU GALİBİYETLERİ

Fenerbahçe ise ezeli rakibi Galatasaray karşısında şimdiye dek en farklı skorlu galibiyeti, 2002-2003 sezonunun ilk yarısında Kadıköy’de yapılan maçta elde etti.

6 Kasım 2002′de yapılan lig maçını 6-0 kazanan sarı-lacivertli ekip, aynı zamanda lig maçlarında 2 takım arasındaki en farklı skorlu galibiyete imza attı.

FENERBAHÇE’NİN ZAFERLERİ

Fenerbahçe’nin ezeli rakibi karşısında aldığı en farklı skorlu galibiyetler şöyle:

Tarih Stat Organizasyon Sonuç (FB-GS)
06.11.2002 Fenerbahçe Birinci Lig 6 - 0
23.02.1936 Fenerbahçe İstanbul Ligi 6 - 1
12.12.1976 19 Mayıs Deprem Kupası 6 - 1
16.08.1980 İnönü TSYD Kupası 5 - 0

EN GOLLÜ MAÇLAR
Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki en gollü maçlarda, penaltılar dışında sporseverler toplam 8′er gol gördü.

5 Haziran 1983 tarihinde Ali Sami Yen Stadı’nda yapılan lig maçında, ezeli rakipler 4-4 berabere kaldı.

İki takım arasında 2000-2001 sezonunda, 7 Şubat 2001′deki Türkiye Kupası yarı final karşılaşması da 4-4 berabere sonuçlandı.

EZELİ REKABET, EBEDİ DOSTLUK

Galatasaray ile Fenerbahçe futbol takımlarının yüzyıla yaklaşan geçmişinde pek çok centilmenlik dersleri yaşandı.

İki takım arasındaki 99 yıllık ezeli rekabette futbolcu ve yöneticilerin centilmence davranışları, bu zevkli mücadeleye renk kattı.

Spor tarihçilerinin derlemelerine göre, ezeli rakiplerin birbirleriyle yapacakları bir maç öncesinde, Fenerbahçe Başkaptanı Galip Kulaksızoğlu, Galatasaraylılara, ”Oberle kardeşler hasta, Hasan da sakatlanmış. Sizi karşımızda eksik kadroyla görmek istemiyoruz. Dilerseniz maçı erteleyelim” diye haber göndererek, maçın ertelenebileceğini iletti.

Fenerbahçe’nin bu önerisini kabul eden Galatasaray, oyuncuların iyileşmesinden sonra, 20 Ekim 1914′de yaptığı erteleme maçında sarı-lacivertli rakibini 6-1 yendi.

BERABER EV KİRALADILAR

Aynı kaynaklara göre, ezeli rekabetin yeni başladığı dönemlerde Galatasaray ile Fenerbahçe sporcuları ortak kiraladıkları bir evde kalıyorlar ve beraber ava çıkıyorlardı.

İki takım sporcuları geceleri bir araya gelerek sohbet ediyorlardı. Yine bir gece sohbetin koyulaştığı sırada Galatasaray’dan Ali Sami Yen, Fenerbahçelileri, ”Said, yarın bizimle maçınız var. Git yat ve dinlen” diye uyardı.

ERTELEMEYİ ÖNERDİLER

Ezeli rakipler arasında 17 Kasım 1922′de yapılan maç öncesinde de ilginç bir durum yaşandı.

Bu tarihte Kadıköy’de ezeli rakiplerin maçı vardı. Maç öncesinde günlerce yağan yağmur sahayı adeta göl haline getirmişti. Fenerbahçe Başkaptanı Galip Kulaksızoğlu, Galatasaray Kulübü’ne telefon ederek, ”Saha çok kötü, maçı erteleyelim” dedi. Galatasaray Başkaptanı Necip Şahin, bunun üzerine, ”Anamız bizi bugün için doğurdu. Galip Bey, gelip maçı oynayacağız” diye yanıtladı. Galatasaray, Kadıköy’e gelip maça çıktı ve Fenerbahçe karşılaşmayı 3-0 kazandı.

BİRLEŞME DURUMU VE ORTAK TAKIM KURMA DÜŞÜNCESİ

Ezeli rakiplerin kuruluşlarının ilk yıllarında birleşme durumlarının bile ortaya çıktığı, hatta iki kulüp başkanının ortak takım kurma konusunda anlaştıkları iddia edildi.

Galatasaray Kulübü’nün resmi yayın organı Galatasaray Dergisi’nin Şubat 2003 sayısında, Adnan Işık’ın belgelere dayandırarak verdiği haberde, 1912 yılında Galatasaray Kulübü Başkanı Ali Sami Yen ile Fenerbahçe Kulübü Başkanı Hulusi Bey’in ortak imzayla kayıt altına aldıkları belgenin, birleşmeseler dahi, 2 kulübün yabancılara karşı ”ortak bir takım” kurma konusunda anlaştıklarını, hatta tüzüğü bile hazırladıklarını gösterdiği kaydedildi.

CANAYDIN’DAN CENTİLMENLİK DERSİ

Son yıllarda ezeli rekabetteki maçların genelinde olaylar yaşanırken, Galatasaray Kulübü’nün eski Başkanı Özhan Canaydın, rekabete centilmence yaklaşımıyla alkış aldı.

Sarı-kırmızılı ekibin 6 Kasım 2002′de, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda ezeli rakibine 6-0′lık yenilgiyle tarihi hezimete uğradığı maçta, başkanlık sıfatıyla ilk Fenerbahçe derbisini izleyen Özhan Canaydın’ın, rakibinin attığı golleri alkışlayarak Fenerbahçeli yöneticileri kutlaması, maça damgasını vurdu.

Canaydın’ın bu centilmenlik gösterisi kendi camiasından bazı tepkiler alsa da Dünya Fair Play Konseyi (CIFP) tarafından 2002 Dünya Fair Play Ödülü’ne layık görüldü.

 
  Bugün 4 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı!